Ağız boşluğu (oral kavite) anatomik olarak önde dudaklardan, arkada bademciklere kadar olan bir kısmı içerir. Bu anatomik bölgeden gelişebilecek kanserler alt bölgeler olarak çeşitli gruplarda incelenir. Bunlar; dil 2/3 ön kısım, yanak, ağız tabanı, diş etleri , sert damak ve molar diş arkası kanserleri olarak isimlendirilir.
Etyoloji: Sigara, tütün ve kronik alkolizm ile ağız içi kanserleri arasında önemli ilişkiler kurulmuştur. HPV ile oral kavite kanserleri arasında da ilişki kurulmuştur. Bunların dışında ağız hijyeninin bozukluğu, iyi planlanmamış ve travma etkisi yapan diş protezleri, özellikle tüberküloz, sifiliz gibi kronik infeksiyonlar, beslenme bozuklukları, immün yetmezlik gibi faktörler de sorumludur.
Klinik: Ağız boşluğu kanserleri ile ilgili sıkça gözlenen belirtiler; iyileşmeyen yara, kanama, ağrı, ağız kokusu, konuşma bozukluğu, yutmada güçlük, ağız açıklığında kısıtlılık(trismus) ve kulak ağrısıdır. Bu semptomlardan bir veya birden fazlası ile gelen hastada muayene ve lezyondan yapılacak biyopsi ile tanı konulabilecektir. Ağız boşluğu kanserlerinin %90’dan fazlası Yassı Epitel Hücreli Karsinomdur. Ağız boşluğunda görülen kötü huylu tümörlerin % 10’undan daha az kısmını minör tükrük bezi tümörleri, lenfoma, malign melanom ve sarkomlar oluşturur.
Yayılım: Ağız boşluğu kanserlerinde en önemli prognostik faktör, boyunda lenf nodu yayılım varlığıdır. İlk başvuruda hastaların %30’unda (dudak ve sert damak hariç) boyunda metastaz saptanmaktadır.
Tedavi: Ağız boşluğu kanserleri cerrahi, radyoterapi ve kemoterapiyi içeren multidisipliner kombine şekilde tedavi edilirler. Bu kombine tedavi, tutulan bölgeye ve evreye göre kanserli dokunun çıkarılması, beraberinde boyun bölgesinde, hastalığın yayılma ihtimali olan lenf istasyonlarının temizliği (boyun diseksiyonu), uygun doku flebi ile onarılması ve sonrasında ek kemo-radyoterapiyi içermektedir.